Mert Sarac

Developer, Entrepreneur, Geek

İstanbul'da En iyi Operatör Hangisi?

Yıllardır büyük bir tartışma konusu olan en iyi operatörün hangisi olduğu konusuna kendi yaşadığım bölgelerdeki tecrübelerime göre değinmek istedim.

Yazıda incelediğim bölgeler şu şekilde:

Sarıyer
Rumeli Hisarüstü mahallesi, Büyükdere mahallesi, Maslak mahallesi, Poligon mahallesi, Emirgan mahallesi, İstinye mahallesi ve Ayazağa mahallesi

Kağıthane
Gültepe mahallesi, Çeliktepe mahallesi, Cendere yolu

Beşiktaş
Etiler mahallesi

İncelemede kullandığım cihazlar da Nokia Lumia 930 ve iPhone 5S.

Tarifeden tarifeye İnternet hızı değişkenlik gösterdiğinden tarife bilgisi de şu şekilde:

Turkcell: Platinum Plus (Turbo İnternet olarak geçen HSPA+ Dual Carrier ile 43.2 Mbps'e kadar bant genişliği sağlayan 5 GB kotalı İnternet Paketi içerir)
Vodafone: Red Classic Extra (Standart 3G hizmeti sunan bu tarife ile maksimum bant genişliği 21.5 Mbps'e kadardır. Hali hazırda hiçbir Vodafone tarifesinde Dual Carrier ile 43.2 Mbps hız verilmemektedir.)
Avea: Prime Klasik (Avea'da MobilPlus adında HSPA+ Dual Carrier tarifeler bulunsa da Prime Klasik tarifesinde 21.5 Mbps bant genişliği sunulmaktadır.)

Bu incelemeyi yaparken birkaç konuya birden değineceğim.

  1. Ses Hizmeti
    1. Kapsama
    2. Ses Kalitesi
  2. Veri Hizmeti
    1. Kapsama
    2. Bağlantı Hızı
    3. Süreklilik
  3. Operatör Hizmetleri
  4. Mobil Uygulamalar
  5. Müşteri Hizmetleri

1. Ses Hizmeti

1.1 Kapsama

Bahsettiğim bölgelerde kapsama konusunda en sıkıntılı bölge Büyükdere mahallesi oldu. Bu bölgede üç operatör birden oldukça başarısız sonuçlar veriyor.

Turkcell ile genel olarak iyi bir ses kapsama alanında olduğumuzu söyleyebilirim. Ancak Ayazağa mahallesi, Büyükdere mahallesinde ve Emirgan mahallesinde arama başlatırken sürekli olarak "Call dropped" yani arama düştü uyarısıyla karşılaştım. Benzer bir sorun Maslak mahallesinde iş saatlerinde yaşanıyor. Aynı şekilde Emirgan mahallesinde de haftasonları sürekli arama kesilmeleri mevcut. Bu bölgelerde sorunun sadece iş ve yoğunluk saatlerinde olması, sorunun kapasite yetersizliğinden kaynaklandığını gösteriyor.

Vodafone ile bu bölgelerde ciddi sorunlar yaşandığını söylemem gerek. Büyükdere mahallesi, Poligon mahallesi, İstinye mahallesi, Ayazağa mahallesi ve Cendere yolunda sürekli olarak "Call dropped" uyarısı almamla birlikte telefonun çekiyor gözüktüğü yerlerde de sürekli "Arayan Kim" mesajları alıyor olmak biraz garip. Daha kötüsü Maslak mahallesinde hem iş hem de iş dışı saatlerde konuşma sırasında kesintiler yaşanıyor. Burada Vodafone Türkiye Genel Müdürlüğünün Maslak mahallesinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Camdan bakınca Vodafone binasını net şekilde gördüğüm Spring Giz Plaza'nın dokuzuncu katında dahi aramalar kesiliyorsa anadolu köylerinin halini düşünemiyorum.

Avea ile bu bölgede diğer operatörlerin ortalamasının altında bir kapsama kalitesi aldım. Rumeli Hisarüstü mahallesi, Büyükdere mahallesi, Maslak mahallesi, Poligon mahallesi, Emirgan mahallesi, Ayazağa mahallesi, Gültepe mahallesi, Çeliktepe mahallesi ve Cendere yolu'nda sürekli düşük sinyal, aramalarda kesilme ve arama başlatamama sorunları yaşadım.

1.2 Ses Kalitesi

Ses kalitesi konusunu her operatör için de sorun yaşanmayan bölgelerde telefon tam çekiyor gözükürken değerlendirdiğimi belirtmek isterim. Bu konuda kullandığım telefon da çok önemli olduğundan kullandığım cihaz da 3 mikrofonuyla sesi filtreleme konusunda iPhone'dan daha başarılı olduğunu söyleyebileceğim Nokia Lumia 930 ile yaptım.

Denemeler için gürültülü ortamda konuşma ve kısık sesle konuşmayı denedim. Aramaları iki yönde de kaydedip ses kayıtlarını inceledikten sonra kararımı verdim.

Bu testte en iyi sonucu Turkcell - Turkcell yönünde yaptığım aramalarda aldım. İkinci sırada Turkcell - Vodafone, üçüncü sırada da Vodafone - Vodafone yönündeki aramalar var.

2. Veri Hizmeti

Test sırasında 43.2 Mbps hız sağladığı için Dual Carrier destekleyen Nokia Lumia 930'u Turkcell'de kullandım. Vodafone ve Avea testlerinde ise iPhone 5S kullanıldı.

2.1 Kapsama

Turkcell bu konuda ipi göğüsleyen opeatör oldu. Bölgelerin tamamında HSPA+ sağlayamasa da neredeyse hiçbir yerde Edge'e düşmedim.

Vodafone ile genel olarak 3G ile bağlantı sağlasam da Ayazağa mahallesi, Rumeli Hisarüstü mahallesi, Poligon mahallesi ve Cendere Yolu bölgelerinde bağlantı hızım Edge'e düştü.

Avea da genel olarak 3G ile bağlantı sağladı ancak Vodafone'a ek olarak Emirgan mahallesi'nde de bağlantı hızım Edge'e düştü. Ancak Vodafone'un Edge ile bağlandığı Ayazağa mahallesinde Avea 3G ile bağlanmakta.

2.2 Bağlantı Hızı

Her bölgede her operatörden Speedtest.net uygulamasını kullanarak bir hız testi gerçekleştirdim ve bunu yaparken de her operatörün ilişkili olduğu Internet Service Provider'ı ya da sunucuyu seçtim. Bunlar Turkcell için Superonline, Vodafone için Vodafone, Avea için Avea oldu.

Bölgelere göre test sonuçlarını aşağıda görebilirsiniz. Bağlantı tipi aynı olduğu durumlarda Vodafone ile Avea'nın sonuçları birbirine çok yakın çıktılar. Sonradan öğrendim ki Vodafone'da Türk Telekom altyapısını kullanıyormuş.

 TurkcellVodafoneAvea
Rumeli Hisarüstü4.2 Mbps / 1.3 Mbps0.2 Mbps / 0.06 Mbps0.1 Mbps / 0.07 Mbps
Büyükdere2.2 Mbps / 1.4 Mbps1.1 Mbps / 0.7 Mbps0.9 Mbps / 0.6 Mbps
Maslak8.4 Mbps / 4.6 Mbps3.8 Mbps / 3.3 Mbps4.1 Mbps / 3.1 Mbps
Poligon3.6 Mbps / 1.9 Mbps0.1 Mbps / 0.1 Mbps0.1 Mbps / 0.05 Mbps
Emirgan4.4 Mbps / 2.2 Mbps2.2 Mbps / 1 Mbps0.1 Mbps / 0.06 Mbps
İstinye18.9 Mbps / 7.7 Mbps8 Mbps / 2.2 Mbps6.4 Mbps / 2.4 Mbps
Ayazağa4.5 Mbps / 2.1 Mbps0.1 Mbps / 0.03 Mbps4.8 Mbps / 3.6 Mbps
Gültepe28.6 Mbps / 12.4 Mbps11.4 Mbps / 6.2 Mbps8.1 Mbps / 4.8 Mbps
Çeliktepe11.4 Mbps / 6.2 Mbps6.5 Mbps / 1.9 Mbps8.4 Mbps / 5.1 Mbps
Cendere Yolu0.2 Mbps / 0.1 Mbps0.1 Mbps / 0.06 Mbps0.1 Mbps / 0.09 Mbps
Etiler26.1 Mbps / 22.3 Mbps6.4 Mbps / 3.2 Mbps9.4 Mbps / 4.4 Mbps


Burada dikkatimi çeken bir nokta var. Vodafone'un Avea'dan hızlı çıktığı yerlerde dahi ping süreleri oldukça yüksekti. DNS sunucularıyla alakalı olduğunu düşündüğüm bu sorunla Vodafone'un acilen ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Evet, Vodafone daha hızlı olabiliyor ancak bağlantıyı başlatırken kaybedilen süreyi aktarım sırasında kazandığımız hızla amorti edemiyoruz.

2.3 Süreklilik

Genel olarak böyle bir testi daha önce görmemiş olabilirsiniz ancak süreklilik dediğim konu media streaming yapan bir uygulamayı ne kadar iyi kullanabildiğimizle alakalı. Baz istasyonu değiştirirken bazen bağlantımız kesilebiliyor ve bu da streaming kalitemizi etkiliyor. Ben bu test için üç operatörde de arabada giderken açtığım Karnaval uygulaması üzerinden radyo dinlemeyi denedim. Yolculuğu aşağıdaki rotada gerçekleştirdim.

Ayazağa > Maslak Ayazağa Yolu > İstinye > Poligon > Emirgan > Rumeli Hisarüstü > Etiler > Gültepe > Çeliktepe > Sanayi Mahallesi > Maslak > Tarabyaüstü > Büyükdere  şeklindeydi.

Bu testte zaten hiçbir operatörün 3G hizmet sağlayamadığı Cendere yoluna girmedim.

Turkcell bu testte Büyükdere, Poligon ve Emirgan bölgesinde kesintilere uğradı.

Vodafone bu testte Ayazağa, Maslak Ayazağa Yolu, İstinye, Poligon, Emirgan, Rumeli Hisarüstü, Sanayi Mahallesi, Maslak, Tarabyaüstü, Büyükdere bölgelerinde sürekli kesilerek en kötü sonucu vermiş oldu.

Avea İstinye, Poligon, Emirgan, Rumeli Hisarüstü, Tarabyaüstü, Büyükdere bölgelerinde kesintiye uğrayarak testin ikincisi oldu.

3. Operatör Hizmetleri

Konuya önce Turkcell servisleriyle başlamak istiyorum.

Turkcell TV+

Turkcell TV+ hizmeti ile hareket halindeyken televizyon izleyebiliyor, tekrar izleme opsiyonuyla kaçırdığımız şeyleri sonradan izleyebiliyor, yayın kaydetme ve kiralama seçeneklerinden faydalanabiliyoruz.

Ulusal kanalların neredeyse tamamının yer aldığı Turkcell TV+ hizmetinde Kanal D, Star, Show ve Fox kanallarını HD izleyemememiz bir dezavantaj. Belgesel kanalları arasında Discovery Channel, Discovery Science ve History Channel'ın yer almaması can sıkıcı. National Geographic Channel'ın da HD olmadığını belirtmekte fayda var.

Fitwell

Fitness ve diyet konusunda güzel ve ücretsiz bir kaynak ancak bu konuda MSN Sağlık, Beslenme, Semptom Denetleyicisi, 3D İnsan Vücudu, Diyet İzleyici, Kardiyo İzleyici ve Egzersiz Programlarıyla çok daha başarılı.

Mobil Ödeme Servisleri

Aslında mobil ödeme konusunda genelde web işlemlerinde (MyBilet vb. sitelerde) 3 operatör de oldukça sağlıklı şekilde kullanılabiliyor. Ancak Turkcell Hesap Öde uygulamasını son zamanlarda Starbucks gibi yerlerde sıkça kullanıyorum ve oldukça başarılı şekilde çalışıyor. Buradaki en büyük sıkıntı aylık 50 TL ile limitlendiriliyor olması.

Vodafone'a bakacak olursak,

Vodafone TV

Vodafone TV'de Turkcell TV+ gibi hareket halindeyken televizyon izlemenize olanak tanıyan bir servis. Tekrar izleme, durdurup izleme, geri alma gibi fonksiyonlar burada da mevcut. Ancak Turkcell'de olduğu gibi yayın kaydetme opsiyonu ve kiralama seçenekleri burada mevcut değil. Ulusal kanalların hepsinin burada mevcut olmaması ciddi bir eksiklik. ATV ve Fox Vodafone TV'de yayın yapmıyor. İzleyebileceğiniz tek belgesel kanalı olarak da TRT Belgesel mevcut ki bu kanaldaki belgesellerin kalitesinin bir National Geographic ya da Discovery Channel ile kıyaslanması dahi mümkün değil. Ayrıca bu serviste hiçbir kanalın HD yayın yapmadığını da belirtmem gerek. Son olarak iPhone için yapılan mobil uygulaması da son derece başarısız ve kanalların yayın akışları hiçbir zaman güncel değil. Vodafone TV adeta bir terkedilmiş bölge.

Vodafone Finansal Servisler

Mobil ödeme servisleri konusunda Vodafone, Turkcell Hesap Öde gibi bir hizmet sunmasa dahi Cep Nakit Kart, HGS Doldurma, Cep Cüzdan ve Vodafone Mobil Ödeme hizmetlerini sağlıyor. Vodafone'da aylık işlem limitinin 150 TL olması onu Turkcell'den bir adım öne çıkarıyor.

Avea'ya bakacak olursak,

Aslında Avea'nın kendisine ait bir TV servisi olmasa da kardeş şirketlerden TTNET'in Tivibu Cep hizmetini Avea altında değerlendirmeyi uygun görüyorum.

Tivibu Cep

Mobil TV hizmetleri arasında bana göre en başarılı olanı Tivibu. Kanal sayısı, HD içeriklerinin sayısı, yayın aktarım teknolojisi, Durdur izle, Tekrar izle, Kirala izle servisleri ile Tivibu bu alanda lider konumda diyebiliriz. Ancak fiyat konusunda diğer operatörlerin fiyatlarına göre oldukça yüksek ve Tivubu Avea hatlarda da internet kotanızı harcıyor.

Avea Finansal Servisler

Avea'nın Turkcell Hesap Öde ya da Vodafone Cep Nakit Kart gibi hizmetleri mevcut değil. Ancak o da diğer operatörler gibi Mobil Ödeme hizmeti sunmakta. Avea'nın bu konudaki en büyük avantajı aylık 300 TL işlem limiti sunuyor olması.

 

Servis konusunu genel olarak değerlendirecek olursak bana göre TV servislerinde Tivibu ile Avea, servis çeşitliliğinde Turkcell, Mobil Ödeme konusunda Vodafone galip geliyor.

4. Mobil Uygulamalar

Mobil uygulamalar ayrı bir blog yazısı yazacak kadar uzun bir konu. Ancak her uygulamaya tek tek girmeden, genel olarak çeşitlilik ve temel operatör uygulamalarının kalitesini değerlendirecek olursak üç operatörümüz için durum şu şekilde:

Turkcell

Kendisine ait çok sayıda mobil uygulaması mevcut. Sağlıktan spora, depolama hizmetlerinden kurumsal uygulamalara varacak kadar pek çok konuya hakim durumda. Ancak uygulamaların çoğu yalnızca Apple için yayınlanıyor. Android ve Windows Phone platformlarını kullanıyorsanız çok fazla uygulamadan yararlanamayacağınızı bilmekte fayda var.

Temel uygulamalar konusunda Hesabım uygulaması iPhone için Touch ID kullanması ve arayüz tasarımı konusunda oldukça başarılı. Ancak aynı başarıyı Android ve Windows Phone için söylemek güç. Uygulamanın Google Play Store yorumlarına baktığımızda ciddi performans sorunları, arayüz hataları ve cihaz bazlı sıkıntılar yaşandığını görüyoruz. Windows Phone Store'a baktığımızda durum daha da kötü. Uygulama 1 yılı aşkın süredir hiç güncellenmemiş. Arayüz konusunda ciddi hatalar mevcut ve bunlar düzeltilmiyor. Son birkaç aydır da Turkcell abonesi olan kişilerde dahi "Bu uygulamayı kullanabilmek için Turkcell abonesi olmanız gerekmektedir" şeklinde bir hata mesajıyla uygulamanın çalışmadığını görüyoruz. Zaten uygulamanın paket kullanım bilgisi gösteren bölümü hariç tamamının Turkcell'in mobil sitesi üzerinden çalıştığını düşünürsek Turkcell'i bu konuda sınıfta kalmış sayabiliriz.

Vodafone

Vodafone da kendisine ait pek çok uygulama yayınlamış durumda. Ancak o da Turkcell gibi uygulamalar konusunda ağırlığı Apple tarafına koymuş durumda. Android kullananlar için Vodafone yine biraz daha tatmin edici olsa dahi Windows Phone kullanıcıları bu konuda ciddi hayal kırıklığına uğrayacaklar. Mobil uygulamaların çoğunun Windows Phone Store'da yer almamasını geçtim, en temel hizmet olan Vodafone Self Servis uygulamasının Windows Phone versiyonu Nokia Lumia 930'a yüklenemiyor. Nokia Lumia 930'un şu an piyasadaki en üst segment Windows Phone cihazlardan birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Temel uygulama olarak değerlendirdiğim Self Servis uygulamasının iPhone versiyonu gerek arayüz gerek cihazı etkin kullanmak anlamında oldukça başarısız. Sadece var olması için yazılmış bir uygulama gibi. Ağır çalışması bir yana Touch ID özelliğini desteklemiyor olması ve arayüzün iOS 5'ten kalması gibi çok ciddi problemleri var. Aynı durum Android için de pek farklı değil. Windows Phone konusunda da durum az önce dediğim gibi. Uygulamayı screenshotlara bakıp incelediğimizde Windows Phone kullanıcılarına hitap etmeyen bir tasarıma sahip olduğunu, bu nedenle UX konusunda sınıfta kaldığını söyleyebiliriz. Nokia Lumia 930'a yüklenememe sorunuyla bir kez daha sınıfta bıraktığımız uygulamanın mağaza yorumlarına baktığımızda yarım yamalak çalıştığına dair yorumları da inceleyip Vodafone'un mobil uygulamalar konusunda tam bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyebiliriz.

Avea

Avea da diğer operatörler gibi kendisine ait pek çok uygulama yayınlamış. Tabii ki Avea da mobil uygulama konusunda Apple'ı tercih etmiş. Ancak Android ve Windows Phone platformlarında diğer operatörlere göre daha fazla uygulaması mevcut.

Avea Online İşlemler uygulamasını hiçbir platformda deneyemedim. iPhone uygulaması giriş yaparken hata verdi. Android uygulaması açılışta çöktü. Windows Phone uygulaması Türkiye dışında indirmeye kapalı olduğu için Amerika kayıtlı cihazıma yüklenmedi. Screenshotlarından yola çıkacak olursak ne Apple ne Android ne de Windows Phone uygulaması UI konusunda sınıfı geçebiliyor. UX konusunda da ciddi eksiklikler gördüğüm uygulamaların performansı konusunda da sanırım bu paragrafın ilk cümlesi durumun ne denli içler acısı olduğunu anlamanız için yeterli olmuştur. Avea'nın Vodafone'dan dahi fazla hayal kırıklığı yaşattığını belirtmek zorundayım.

 

Mobil uygulamalar konusunda kimin galip olduğu sorusunun cevabı, bence hiçbiri. Bu kategoride ancak Turkcell'e kötünün iyisi diyebiliriz. "Yiyor ama çalışıyor" gibi bir şey oldu bu.

5. Müşteri Hizmetleri

Üç opeartörün de müşteri hizmetlerini defalarca kullandım. Ancak bu konuya iki farklı şekilde değinmek gerek. Biliyorsunuz ki üç operatör de Platinum, Red ve Prime adı altında "özel müşteri temsilcisi" hizmeti sağlıyor. İlk değerlendirmemde standart müşteri hizmetlerini, ikinci değerlendirmemde özel müşteri hizmetlerini incelemek istiyorum.

Turkcell Standart Müşteri Hizmetleri

Ben burayı aradım, 25 dakika kadar da uğraştım, operatöre bağlanmak için dakikalık ücret ödemeyi dahi göze aldığım halde hiçbir menüden operatöre bağlanmayı başaramadım. Sesli yanıt menüsü de isteklerimi karşılayamadı. Üstelik R harfini söyleyemediğim için sistem beni anlamayı da bir türlü başaramadı. 3 kez anlayamayınca ben bunu tuşlu menüye aktarayım gibi bir mantık kurmayı da denemeyip ısrarla aynı şeyleri sorunca sinirlenip telefonu kapattım. Bence burası tam bir rezalet.

Turkcell Platinum Müşteri Hizmetleri

İşte bu çok ilginç. Ben burayı da aradım, 1.5 - 2 dk içinde karşımda operatör vardı. Bi Enpara.com operatörü kadar olmasa da gayet nazik, çözüm odaklı ve başarılı bir operatörle 5-6 dakikada işlemimi sorunsuzca halledip telefonu kapattım.

Vodafone Standart Müşteri Hizmetleri

Burada operatöre öyle ya da böyle bağlanmayı başarıyorsunuz. Ancak bekleme süreleri çok çok yüksek. Operatöre bağlanmak için 21 dakika 43 saniye bekledim. Sonrasında karşıma çıkan operatörün bilgisizliği beni çok şaşırttı. Kendisine numara taşımak istediğimi ve aynı zamanda cihaz kampanyasından faydalanmak istediğimi belirttim. O da bana bunun mümkün olmadığını söyledi. Sitedeki cihaz sözleşmelerinde "eski operatöründe son 6 ayda 300 TL'nin üzerinde fatura ödemiş aboneler cihaz kampanyasından yararlanabilir" yazıyor dediğimde bi 10 dakika kadar sözleşmeyi kontrol edip evet mümkünmüş dedi. Sağ olsun istediğim cihaz hangi mağazada var diye sorduğumda stok veremiyoruz dediği yetmezmiş gibi "peki bana en yakın mağaza hangisi" diye sorduğumda biz buradan mağazaları da göremiyoruz dedi. Kendisi ne iş yapyor oldukça merak ediyorum. Bu sorun görüştüğüm operatörden mi kaynaklanıyordu acaba diye 3 kez daha aradım. Hayır, hepsi aşağı yukarı aynı. Operatörler çok bilgisiz ve bekleme süreleri çok yüksek.

Vodafone Red Müşteri Hizmetleri

Bu nasıl özel müşteri hizmetleri ben anlayamıyorum. Aradığımda tam 1.5 dakika boyunca hattınız şöyledir böyledir şundan bu kadar bundan şu kadar kalmıştır mesajı dinliyorum, operatöre bağlanmam da 5 dakika sürüyor, bekletirken "dilerseniz 1'i tuşlayarak ilk müsait temsilcimizin sizi aramasını sağlayabilirsiniz" gibi bir şey de söylemiyor. Çıkan operatörün nezaketi, problem çözmeye odaklanışı, bilgi ve deneyimleri de standart müşteri temsilcisinden hiç farklı değil. Zaten telefonu açık şekillerinde meymenet yok, aradığım numarayı bilgikleri halde adımı sormaları yetmezmiş gibi "Ben Hede, adınız nedir?" diye çıkıyorlar telefona. İnsan bir merhaba der, "adınızı öğrenebilir miyim?" diye sorar. Sanki polis sorgusundaymış gibi hissediyorum kendimi.

Avea Standart Müşteri Hizmetleri

Ben burayı aradığımda operatöre bağlanmayı başaramadım. Bağlanmayı başaran varsa yöntemi bana da anlatırsa arayıp yorumlarımı burada aktarırım. Ama sinir krizi geçirmeme ramak kaldı bunu denerken, ben başaramadım.

Avea Prime Müşteri Hizmetleri

Burada hızlıca operatöre bağlanabiliyorsunuz ancak karşınıza çıkan operatör nezaket konusunda rezalet durumda. Sanki bir devlet dairesini aramışım da "Yazı işleri kapandı, Pazartesi gel" diyen bir memurla konuşuyormuş gibi hissettim kendimi. Gel gelelim Vodafone'dan daha çözüm odaklıydılar ve problem hızlıca çözüldü. Bekleme süreleri de oldukça iyi.

Genel olarak değerlendirdiğimizde standart müşteri hizmetleri konusunda kötünün iyisi olarak Vodafone (o da bi şekilde operatöre bağlanabildiğimiz için), özel müşteri hizmetleri konusunda da Turkcell bu bölümün galibi oluyor.

 

Bu yazımda oldukça tarafsız olmaya çalışıp Türkiye'nin üç operatörünü de her yönüyle değerlendirmeye çalıştım. Umarım başarılı olabilmişimdir.

Faydalı olması dileğiyle...

İşveren ve Çalışanlar için Sosyal Medya Politikaları

Bugün neredeyse herkesin bir haber ajansı gibi dolaşabilmesindeki en büyük pay tabii ki sosyal medyaya düşüyor. Sosyal medya bir son kullanıcı için nimet mi baş belası mı? Bu hala tartışılırken olaya bir de işverenlerin tarafından bakmak istedim.

Varlık Yönetimi ve Sosyal Medya

Nasıl ki şirketinize aldığınız bir bilgisayar, bir ofis telefonu artık o şirketin varlığı sayılıyorsa sosyal medya hesaplarınız da şirketinizin en önemli varlıklarından birisidir. Bugün hala görüyoruz ki birçok şirket sosyal medyada yer almamak için direnebiliyor, hatta bazıları hesaplarını dahi almıyor. Peki bu neden bu kadar önemli?

İş Sürekliliği ve Kriz Yönetimi

Bir şirket düşünün, sosyal medya hesapları şirket dışında kişiler tarafından alınmış, kurumsal olarak sosyal medyada var olmaktan çekiniyor. Bu durum krizlere sebep olabileceği gibi kriz anında felaketin büyümesine kadar ciddi tehlikeler doğurabilir.

Düşünün ki ben Tepe Holding çalışanı Kemal Etikan. Rakibim olan Acme Holding CEO’su John Doe adına bir Twitter hesabı oluşturdum. Bu hesap altında çeşitli paylaşımlarda ve etkileşimlerde bulunarak kullanıcıların burayı takip etmesini sağladım. Bu aşamada Acme Holding’i 2 farklı felakete sürükleyebilirim.

  1. Yatırımcılar açısından hoş karşılanmayacak, gerçek dışı bilgiler yayınlayıp bunların gerçekmiş gibi algılanmasını sağlayabilirim.
  2. Acme Holding’in bir kriz anını bekleyebilir, tam o anda yayınlayacağım bilgilerle krizin boyutunu daha da büyütebilirim.

Peki bunun iş sürekliliği ile ne alakası var?

Pek çok banka ve iletişim operatörü gibi büyük kurumlar disaster recovery plan ve buna bağlı olarak business continuity plan oluşturur. Pek çok kriz anı bize gösterdi ki bu planlar ya sadece plan olarak kalıyor ya da bu planların yapılması için bir felaket yaşanması bekleniyor. 2013 Haziran ayında yaşanan Gezi Parkı olaylarında kanıtlandığı gibi sosyal medya artık bir kitle iletişim aracı. Bu araç yanlış kişiler tarafından yönetilir ya da bu aracın varlığı reddedilirse yukarıda örneklediğim gibi yüzlerce olay sizi ya da şirketinizi felakete doğru sürükleyebilir.

Dijital Ayak İzleri

Bugün Facebook’un kullanım yaş sınırlaması 13 olduğu halde pek çok araştırma bize gösteriyor ki 9 yaşından itibaren çocuklar Facebook kullanmaya başlıyor. Bu da dijital ayak izinizin siz daha 9 yaşındayken oluşmaya başlaması demek. Bugün pek çok beyaz yakalı kitlesel medya ile büyüyen, sosyal medya ile ya gençlik yıllarında ya da profesyönel iş hayatına başladıktan sonra tanışmış kişiler. Fakat birkaç yıl sonra bu böyle olmayacak.

Burada en önemli soru dijital ayak izinizin kariyerinize etki edip etmeyeceği. Bu konu başlı başına tartışılabilir. Kısaca değinmek gerekirse bu konuya “benlik” kavramını inceleyerek başlamalıyız.

Çoğu psikolog davranışın, çevre ile kişiliğin etkileşimi sonucu oluştuğunu kabul eder. Erken yaşlardan itibaren bireyin yakın ve uzak çevresiyle kurduğu ilişkiler ve iletişim, onun hem kendi iç dünyasını, hem de dış dünyayı algılamasını ve kavramasını sağlar. Bireyin benlik kavramıyla ilişkilerini yönetme biçimi ve kurduğu iletişim arasında çok güçlü bağlar vardır.

Benlik kavramı, birbiriyle ilişkili dört ögeden oluşur: Algılanan benlik, ideal benlik, özdeğer ve sosyal kimlikler.

Algılanan Benlik: Bireyin kendisini nasıl gördüğü, onun benlik kavramının çok önemli bir boyutunu oluşturur.

İdeal Benlik: Her bireyin sahip olmak istediği özellikler, yetkinlikler ve değerler vardır. Kişi bu özelliklere gerçekten sahip olduğuna inanmak ve başkalarını da inandırmak ister.

Sosyal Kimlikler: İnsanlar ait oldukları ve değer verdikleri gruplar içinde kurdukları sosyal etkileşimler sonucunda sosyal kimlikler geliştirirler. Kişi, arkadaş grubunda başka, spor yaptığı kulüpte farklı, çalıştığı dernekte farklı, iş yerinde farklı roller üstlenir; farklı rollerin gerektirdiği sosyal kimliğe uygun davranışları sergiler.

Özdeğer: Özdeğer, ideal benlikle algılanan benlik arasındaki farktır. Algılanan benlik ideal benlikle eşleştiği zaman, özdeğer oldukça yüksektir. Ancak ideal benlikle algılanan benlik arasındaki fark, yapılan işe ve elde edilen sosyal geribildirime bağlı olarak sürekli değişir. Bu nedenle özdeğer, benlik kavramının dinamik bir bileşenidir ve sürekli değişim ve gelişim içindedir.

Kaynak: Leonard, N H., L. L. Beauvais, Richard W. Scholl, “A Self Concept-Based Model Of Work Motivation”, Ağustos 1995’te Yönetim Akademisi’nin Yıllık Toplantısında sunulmuş tebliğ.

Benlik kavramı hakkındaki bu temel bilgileri inceledikten sonra net bir şekilde söyleyebiliriz ki Sosyal Medya tüm benliklerinizin bir araya toplanmış halidir. Her ne kadar gizlilik politikalarıyla sınırlandırılmış olsa da sosyal medya sizi hiç tanımayan birisi için benliğinizi ifade edebilir. Eğer bu kişi işe girmek istediğiniz şirketin IK müdürüyse dijital ayak izlerinizin kariyerinize şüphesiz ki olumlu ya da olumsuz etkileri olacaktır. Üstelik bu sadece işe alım sürecinde değil, şirketinizdeki yöneticinin sizi sosyal medyadan takip etmesi ile süreklilik halinde devam edecek bir süreç olacak. Fakat bu durumun şahsi alanımıza yönelik bir yetki aşımı olarak algılanıp algılanmayacağı da ayrı bir tartışma konusu.

Bu noktada belirtmek istediğim son konu ise aslında sosyal medya hesaplarınızın da sizin özgür alanlarınız olmadığı. Sosyal medya hesaplarınız şahsınıza ait görünse dahi bu konu kurumunuzu da ilgilendiriyor. Evde, trafikte, sokakta yaptıklarınız şirketinizi bağlamıyor olabilir. Fakat sosyal medyadaki “siz” erişilebilir bir kavramsınız ve sizin benliğiniz o şirkete para ya da itibar kaybettirebilir.

Peki ne yapılmalı?

  1. Kurum olarak keskin çizgilerinizi belirleyin: Büyük ya da küçük fark etmez, başınıza bir müsibet gelmesini beklemeyin ve çalışanlarınızın elektronik postadan bloga, sosyal medyadan site yorumlarına kadar dijital kullanıma yönelik prensiplerimizi, kırmızı çizgilerinizi içeren bir protokol hazırlayın ve bunu iş sözleşmesine mutlaka ekleyin. Karşılıklı sorumluluk ve sınırların bilindiği bir ortamda her şey daha kolay olacaktır.
  2. Şirketinizin ve bütün üst düzey yöneticinizin (özellikle sahiplerin) mutlaka en az bir sosyal medya hesabının bulunmasını sağlayın. Kullanılmayacak olanları dahi başkaları kullanmasın diye alın. İnsanlar resmi açıklamaları nereden takip edebileceklerini bilsin ve ilk krizde onlarca sahte hesabın sizin adınıza saçmalamasını çaresizce seyretmek zorunda kalmayın.
  3. Kriz senaryosu yangın tatbikatı gibidir. Ne yapacağınızı önceden belirlemediyseniz çıktığı zaman kafası kopuk tavuk gibi oradan oraya savrulup durur, her şeyi daha da elinize yüzünüze bulaştırırsınız. Olası krizlerin senaryolarını önceden kurgulayın. Gerekirse bu konuda bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.
  4. Sosyal medyada var olmamanın maliyetiyle ilgili kafa yormaktan çekinmeyin.
  5. Çalışanların kurum içi sistemlerden Internet hizmetlerine erişimi kısıtlama yöneticilerin çok sevdiği bir uygulama fakat bu pratikte mümkün değil. Zira herkesin cebinde her şeye erişebileceği mobil cihazları var. Bunun yerine bu harici heves’in kuruma yönelik nasıl kullanılabileceğine kafa yorun.

Aşağıladığı kesimi hedef kitle olarak seçmek: Kasap Döner


Bir yazılımcı blogunda bu yazı belki biraz saçma olacak fakat bahsi geçen reklam birkaç gündür sık sık karşıma çıkmakta. Beni tanımayanlar için belirtmek isterim ki ne reklamcılık konusunda ne de pazarlama konusunda en ufak bir eğitim/tecrübe sahibi değilim. Fakat bu reklamı müşteri olarak izlerken beni rahatsız eden bir şeyler var.

Öncelikle izlemeyenler için ilgili reklam serisi:

  

Markaya çok aşina değilim, bundan birkaç ay önce İstiklal Caddesi’nde deneme fırsatım oldu. Reklamı görünce de marka tanıdık geldi, merak edip izledim. Yaratıcılık anlamında bir şeyler söylemek benim haddime değil. Ama “Hamburger çocuklarına yedirmeye geliyoruz” şeklindeki iddialı sloganı açıkçası yadırgadım.

Söylem zaten çirkin. Bunun dışında önce hedef kitleyi aşağılayıp sonra da aşağıladığı kesimi hedef kitle olarak görmek gibi çok garip bir durum söz konusu.

Neyi yediriyoruz?

Kimdir bu hamburger çocukları? Okul çıkışı Burger King’e gidip 2 menüye 12 TL veren öğrencilerden mi söz ediyoruz? Bu adama 2 döner 2 patates 2 Coca-Cola için 50 TL fiyat çekerseniz gerçekten de “yedirmiş” olursunuz. 50 liraya kaç hamburger alınır haberleri yok.

O kadar hesap ödeyeceğini kabullenmiş insanı da bu sloganla oraya getirmeye çalışmak bana makul gelmiyor. Aynı paraya Kırıntı’ya gidip steak yiyerek en azından adam gibi et yiyebilecek insanlardan söz ediyoruz. Hamburger çocuğu olurum daha iyi.

Son olarak, “mı, mi, mu, mü” soru ekleri ayrı yazılır:

Uzun lafın kısası dönerleri de ajansları gibiyse uzak durmak gerektiğini düşünüyorum.